1 Gün: Mudanya - Tirilye - Gölyazı - Uluabat GölüAraç içi kahvaltı ve ikramlar eşliğinde keyifli bir yolculuk sonrası ilk durağımız Mudanya. Marmara bölgesinin en güzel kordonlarından biri olan bu güzel ilçeyi beğeneceksiniz. Roma, Bizans ve Osmanlı döneminin izlerini göreceğimiz Mudanya’da, Osmanlı evlerinin en güzel örneklerinden biri olan Tahir Paşa Konağı, Türk Yunan ateşkes antlaşması’nın imzalandığı ve belgelerinin sergilendiği Mudanya Mütakere Binası ve 8. Yüzyıl Bizans yapısı olan Kumyaka Kilisesini gezilerimizi yapıyor ve Tirilye’ye doğru yolumuza devam ediyoruz. Günümüzde tüm özelliklerini koruyan Zeytinbağı (Tirilye) kasabasında öğle yemeğimizi (ekstra) aldıktan sonra rehberimiz eşliğinde yapılacak gezilerimizde isteyen misafirlerimiz dünyaca ünlü sızma yağını, salamura zeytini ve taş fırın ekmeği alabilirler. Tirilye gezimiz sonrası durağımız olan, Zeytin bağları arasında kıvrılan yolları takip ederek Uluabat Gölü’nün tepeden görüntüsü eşliğinde Gölyazı Köyü’ne gidiyoruz. Doğa ile tarihin bulunduğu eşsiz bir güzellik sunan yarımada Gölyazı’nın, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında birlikte yapacağımız kısa bir yürüyüş sonrası, köy içinde kısa bir keşif ve fotoğraflarımız almamız amacı ile serbest zaman veriyoruz. Bu güzel zamanın ardından Bursa’da ki otelimize yerleşme, akşam yemeği ve konaklama.
2 Gün: Saitabat Şelalesi - Cumalıkızık - Tophane - Ulucamii - Misi KöyüOtelde alınan sabah kahvaltısının ardından ilk durağımız Saitabat Şelalesi oluyor. Bu doğa harikası şelalede güne başlayıp sonra ki durağımız olan, Osmanlı döneminde, çevre halkının Cuma Namazında toplandığı alan üzerine kurulmuş Cumalıkızık köyüne ulaşıyoruz. Yöresel ürünleri ile meşhur köy evlerini rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Osmanlı döneminin en önemli şehirlerinden olan Bursa, dönem eserleriyle hala tarihe ışık tutmaktadır. İmparatorluğun kurucusu Osman Bey ve oğlu Bursa Fatihi Orhan Bey türbelerinin bulunduğu Tophane’yi ziyaret edip, öğle yemeğimizi (ekstra) burada bulunan restaurantta alıyoruz. Sonrasında Yıldırım Bayezid’in Niğbolu zaferine ithafen yaptırmış olduğu 20 kubbesi ile İslam dünyasının en önemli mabedlerinden biri olan Ulucami ziyaret ediyor ve Misi köyüne doğru yolumuza devam ediyoruz. Heredot’a göre Trakya’dan Anadolu’ya göçen altı kavimden biri olan Mysi’lerin “Misyalılar” kurmuş oldukları ve kurulan bu birlik ile, dünya tarihinde ilk kez batıdan doğuya göç eden Misi köyü, 1989 yılında sit alanı olarak kabul edilen ve koruma altına alınan Anadolu Efes’in ‘gelecek turizmde‘ projesiyle değer kazanıyor. Burada Çocuk Kütüphanesi, Misi Etnografya Evi, Ulu Camii ziyaretimiz ardından dönüş yolculuğumuz başlıyor. Akşam saatlerinde İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.